İki, üç aydır işsizim sevgili dostlar. Ülkemizin ve hatta dünyanın, başlıca sorunlarında biri olan işsizlik, benimde başımda. ''İşsizlik yok, iş beğendiremiyoruz'' deselerde, kocaman bir yalan olduğunu haykırıyorum buradan.
Geçenlerde yaşadığım yerdeki petreollerden birinde, eleman arandığını duydum. İşsizliğin verdiği huzursuzluktan kurtulmak için, hemen babamıda yanıma alıp gittim. (İlçede herkes birbirini tanıdığı için, babamla gittim.) Petrol sahibi ile sözde, mülakata başladık. Konuşmaları aynen yazıyorum.
Kısa bir selamlaşmadan sonra başladık mülakatımıza.
- +İş içinmi geldin. (ilk soru, en can alıcısı oldu benim için.)
- -Niyetim çalışmak, Allah nasip ederse.
- +Daha önce nerede çalıştın?
- -Kendi atolyemizde, (sezon bittiği için iş arıyorum) Falanca avmde dedim.
Kısa bir hmmlamadan ve kasılmadan sonra.
- +Ne mezunusun?
- -Lise.
- +Hangi lise? (Tıp öğrencisiyim, rahat battı doktorluğu bıraktım pompacı olacağım.)
- -Açık öğretim lisesi.
- +Askerliğini yaptın mı?
- -Evet yaptım.
- +Evlimisin?
- -Evet evliyim.
- +Bu senin oğlun mu?(Babamdan kimlik doğrulama yapıyor.)
- -Evet.
Önüme not almak için kullandığımız, ufak kağıt parçasından verdi. Adını, soyadını, numaranı yaz dedi. Yazdım.
- +Tamam, buradaki arkadaşlarının çalışma şartlarına uyacaksın dedi. (Sormasam, bahsetmeyecek şartlardan.)
- -Nedir buradaki arkadaşların uydukları çalışma şartları?
- +Askeri ücret, sigorta, öğle yemeği.
Buraya kadar tamam denilebilir, ama sonrası beni benden aldı.
- +Mesai saatleri, Sabah 7.30 - Gece 22.00. Yaz dönemi (Nisan-Ekim) Hiç tatil yok. Kış döneminde, ayda iki gün tatil. Müşteriye güler yüzlü, hoş geldin diyebilen, müşteri memnuyetini esas alan, bir eleman arıyoruz. Kabul ediyorsan, biz seni aradığımızda başlarsın.
- -Biraz düşünelim dedim çıktım.
Kabaca bir hesap yapacak olursak, asgari ücret 949 tl. Öğle yemeği veriyor. (
Allah razı olsun, onuda vermese ne yapardık.). Evden kahvaltı yapsam çıksam, Sabah 7.30'da mesayi başlıyor. Öğlen 12.00'de yemek verseler. Gece 10'a kadar, 10 saat var. İster istemez, bir yemek daha yemeliyim. Günde 5 liradan, ayda 150 tl. 949-150=799 lira. Nereye ve neye yetirirsen yetir.
Ayrıca sabah 7.30'da orda olmak için, sabah 6'da kalkmak lazım. (
kahvaltı falan.) Gece 10'da eve gel, yatayım desen 11 olur. Normal bir insanın, günde 8 saat uyuması gerektiğini düşünecek olursak, 8 saat uyuma vaktim bile olmuyor. Bekar olsam, hadi neyse. Ama evli bir insanın, eşinin yüzünü unutması demek bu.
Sosyallik, eğlence, yaz günü aileyle bir piknik, o kadar yorgunluğun üzerine kendine bir gün ayırmak, bunların hiç biri olmayacak. Asgari ücretle, kendine köle arıyor paşam. Bu ne kendine güven. Bu ne saçma sapan bir zihniyet. Bu nasıl bencil bir yaklaşım. Bizde insanız, bizimde hayatımız var be kardeşim. Bu kadar da yüzsüzlük olmaz ki. İnsanın gözünün içine baka baka, böyle bir teklif yapılmaz ki.
Sonra diyorlar ki iş var da beğendiremiyoruz. Tabi bende o beğenmeyenler listesindeyim şuan. İş vardı ama ben beğenmedim ve yine işsizim.
2014 yılı benim için de işsizlikle mücadele ettiğim bir yıldı ve bütün iş görüşmelerim sonrasında edindiğim tecrübe: az maaş az sosyal hak ile en yüksek verimle çalışacak işçi arzusu
YanıtlaSilHal böyle olunca iş arayan o şartları kabul etmiyor. 1000 TL veririm, yol ve yemek ücreti vermem, çay bedava diye 'koskoca dijital medya patronu' ile iş görüşmesi yapmışlığım var. Baktığında sektörün en iyilerinden (!)
Yüzlerce başvurumdan geriye dönen ise sadece onlarcadır. İş beğenmeyenden çok işçiyi beğenmeyen daha fazla ;)
İş arayan, insani şartlarda olmayan iş kolullarını ve maaşı kabul edip işe başladıysa artık kul hakkıymış, yasalarmış mühim değil iş veren için. Öyle ya kimse kafamıza silah dayayarak bizi o işe almadı. İyi de çaldığın her kapı sana üçüncü dünya ülkesindeki çalışma koşullarını sunuyor 'beğenmezsen kapıda bu iş için bekleyen çok insan var' diye düşünüyorsa oturup bunu da irdelemek gerekiyor.
Ülkedeki işsizlikten bile para kazanır oldu bu firmalar, ne diyeceksin ki. Ayrıca senin medya patronuda baya iyimiş. Bedava çayı artık kafelerde veriyor, yemekten sonra. :)
SilBu şartlar altında bu iş yapılmaz kardeşim.Yani bu kadar çalışacaksan ki bunun bir ekstra ücreti olması lazım.Hem de evliysen ki evlisin bu iş sıkıntı.Umarım daha güzel bir iş bulursun kendine kardeşim.Allah yolunu açık etsin.Maalesef ülkemizde bazı sektörler çok acımasız.Ya yok böyle bir mesai..
YanıtlaSilAmin. Allah hayırlısını nasip etsin, demekten başka bişey gelmiyor elden. Yorumun için teşekkürler.
SilÇok fena.. Ülkemin sorunsalı şu "odun" iş verenler.. Allah yardımcın olsun ve tez vakitte gönlüne göre bir iş bulmanı dilerim. Ben de ocak sonu istifa etmiştim.. Hayırlısı diyorum..
YanıtlaSilAllah razı olsun. Hayırlısı diyorum. Allah seninde yardımcın olsun. Bu devirde iş bulmak, çok zor.
SilÇok üzüldüm sevgili yazar kardeşim. İşçilerin durumu malum bu ülkede.
YanıtlaSilİşçilerin sıkıntıları, iş verenlerin vicdanına bırakılacak kadar basit bir şey değil. Öyle ki devlet tüm kanun ve yaptırımları her iş vereni vicdansızın önde gideni olarak tasarlamalı.
Umarım en kısa zamanda, iyi bir iş bulursun. Evlisin. Allah işini kolaylaştırsın.
Amin dostum, Allah herkesin kalbine göre versin.
SilKedi Dedi öncelikle Allah yar ve yardımcın olsun. Sosyal bir bir problemi çok güzel ve manidar bir şekilde kaleme alıp dile getirmişsin. Umudunu kaybetme umarım bu dile getirmiş olduğun konuyu duyan işiten, okuyan muhakkak birileri çıkacaktır. Bu arada emeğine kalemine sağlık.
YanıtlaSilSaygılarımla
Amin. Güzel temennin için teşekkürler. Umut fakirin ekmeğidir derler, o yüzden sürekli umutluyum. :)
SilGüzel içten bir yazı olmuş. Maalesef sömürü ve haksızlık artık "düzen" oldu...
YanıtlaSilDüzeni bozacak bi babayiğit çıkar umarım.
Sil