Yaşamaya Çalışıyorum

Resim
  Son yazıyı yazalı epey bir zaman olmuş. İşten güçten kafamı kaldıramadım bir türlü. Yaz sezonu olduğu için ve hiç bir iş yerinde de eleman tam olmadığı için, bir birimizi idare etmek zorunda kaldık. Nefret ediyorum insanların emeğini sömüren, bu tip iş yerlerinden veya dinazorlaşmış kurumlardan. Ne demek eleman eksik, ne demek bir birimizi idare edelim. Ben buraya senin işlerin yürüsün, seni idare edeyim diye mi geliyorum. Bu nasıl bir yüzsüzlük, nasıl bir pişkinlik, nasıl bir utanmazlık. Geçimimi sağlamak için, isteyerek gelmediğim dünyada, sırf hayatımı devam ettirebilmek için geliyorum o iş yerine. Hoş senin verdiğin 3 kuruşla devam da etmiyor ya o hayat, işte birde seni idare edeyim. Aman sen çok kazan, işlerin bozulmasın. Yaşamaya yüzüm yok zaten de, bu memlekette hiç yaşayasım gelmiyor arkadaş. Nerede toplama, süprüntü, elek altı insan varsa, bu coğrafya ya toplanmış. Mikrop yuvası resmen.   Hoş hali hazırda çalışmayı seven bir insan değilim ama böyle emeğim gasp edilince de, g

Hayat Mutsuz Olmak İçin Çok Kısa

Bu diyalog nerdeyse hayat felsefem haline geldi diyebilirim. Dönüp bakıyorumda kendime, ne çok şeyi kafaya takmışım ben. Kendimi mutsuz etmek için, çırpınmışım adeta. Oysa hayat üzülmek için, ne kadar da kısa. Totalde yaşayacağımız zaten, en baba 50-60 sene. Sadece 1 kere geliyoruz bu dünyaya. Saçma sapan insanları, gereksiz konuları, insanların bi tarafından uydurduğu kuralları ne çok önemsemişim. Diğer insanların, hayatım ve hakkımda düşüncelerini, sözlerini ne çok önemsemişim. Hatta, hakkımda karar vermelerine bile göz yummuş, kabullenmişim. Oysa bu hayat benim. Doğrularıyla, yanlışlarıyla benim hayatım. Kendi yanlışlarımı yapma özgürlüğüm olmalı. Kimene benim özelimden, benim yaşantımdan dememişim hiç.

Artık insanları daha az takıyorum. Herkesi dinliyorum yine ama çok azını önemsiyorum. Kulak ardı etmeyi, boş vermeyi öğreniyorum. Bu hayatın benim olduğunu, yaptığım yanlışsa da, kendi yanlışımı yaptığımı bilerek yaşıyorum. Hatta yanlışlarımdan ders alıp, gurur bile duyuyorum. Artık hayata daha pozitif bakıyor, en önemlisi anın tadını çıkarabiliyorum. Başıma gelen olumsuzlukların hepsini kendime maal etmiyor, önce bi bakıyorum. Başıma gelen olayda, gerçekten elimden geleni yapmışmıyım diye. Eğer ben üstüme düşeni yapmışsam ve yine başıma talihsiz bir olay gelmişse, kabulleniyorum. En azından, ben üstüme düşeni yaptım diyip, içimi rahatlatıyor ve elimde olmayan, değiştiremeyeceğim şeyler için kendimi boğup, üzmüyorum. Mutlu olmak için çabalıyor, hayatın tadını çıkararak yaşıyorum. Hayat, gerçekten üzülmek için çok kısa. İçimde hiç bişey bırakmak istemiyorum. Sevincimide, nefretimide gösterip, yaşıyorum. Seviyorsam bekletmiyor, anında söylüyorum. Birisini gerçekten sevmiyor, yada yaptıklarından hoşlanmıyorsam, onuda söylüyorum. Böyle olunca kafamda kurmaktan kurtuluyor, yüküm daha bi hafifliyor.

Yorumlar

Popüler

İşe Girişlerde Sağlık Raporu Karmaşası

Yeniden Çalışmaya Başlıyorum

Agar.io Yeni Efsane Oyun Yolda