Yaşamaya Çalışıyorum

Resim
  Son yazıyı yazalı epey bir zaman olmuş. İşten güçten kafamı kaldıramadım bir türlü. Yaz sezonu olduğu için ve hiç bir iş yerinde de eleman tam olmadığı için, bir birimizi idare etmek zorunda kaldık. Nefret ediyorum insanların emeğini sömüren, bu tip iş yerlerinden veya dinazorlaşmış kurumlardan. Ne demek eleman eksik, ne demek bir birimizi idare edelim. Ben buraya senin işlerin yürüsün, seni idare edeyim diye mi geliyorum. Bu nasıl bir yüzsüzlük, nasıl bir pişkinlik, nasıl bir utanmazlık. Geçimimi sağlamak için, isteyerek gelmediğim dünyada, sırf hayatımı devam ettirebilmek için geliyorum o iş yerine. Hoş senin verdiğin 3 kuruşla devam da etmiyor ya o hayat, işte birde seni idare edeyim. Aman sen çok kazan, işlerin bozulmasın. Yaşamaya yüzüm yok zaten de, bu memlekette hiç yaşayasım gelmiyor arkadaş. Nerede toplama, süprüntü, elek altı insan varsa, bu coğrafya ya toplanmış. Mikrop yuvası resmen.   Hoş hali hazırda çalışmayı seven bir insan değilim ama böyle emeğim gasp edilince de, g

Başımdan Geçenler Artık Düzeliyorum


Bundan bir ay öncesine kadar, yaşamaktan zerre zevk almaz duruma gelmiştim. Hayat ruhumu sıkıyor, ne yapsam keyif alamıyordum. Bırak küçük şeylerden mutlu olmayı, önüme ne serilse keyif almıyor sürekli bunalıyordum. Hayatın koşturmacasına öyle kapılmış, monoton hayata öyle kapılmıştım ki artık çevremi hatta gözümün önünü göremez duruma gelmiştim. Sürekli ya gelecek kaygısı çekiyor yada geçmişteki sorunlara saplanıp kalıyordum. İyice içine kapanık, sessiz ruh gibi bi insan olmuştum.

Aslına bakacak olursak, sorunlarımı ve sıkıntılarımı biliyordum. Hatta çözümünü de biliyordum ama o sorunları çözmek, o an için mümkün olmuyor. En basidi beni strese sokan, hayat enerjimi çalan insanları, hayatımdan çıkartarak toparlayabilirdim psikolojimi ama o an o insanları hayatımdan çıkartmak işime gelmiyordu. Çünkü o an için, o gereksiz insanlara ihtiyacım var veya menfaatim oluyor. O yüzden iyice çıkmaza girdim, kendimi boş verdim. Atsan atılmaz, satsan satılmaz modunda bu hayatı yüklendim, taşıyamaya taşıyamaya devam ediyordum.

En son profesyonel destek almaya karar verdim. Kendimde gördüğüm sorunları, sıkıntıları doktoruma anlattım ve ilaç tedavisine başladım. Bu zamana kadar boşa vakit kaybetmişim. Kesinlikle daha önce yapmam gerekiyormuş, çok faydasını gördüm ilaçların. Şimdilerde hayatımdaki sıkıntılarla başa çıkabiliyorum. Her ne kadar dertlerimde veya sıkıntılarımda bi düzelme olmasada, hayata bakış açım değişti. Artık daha pozitif, daha olumlu bakıyorum olaylara ve hayata. Uzun zamandır depresyonda olmak, insana normal hayatı unutturuyormuş. Halbuki normal olarak yaşamak, ufak şeylerden bile mutlu olabilmek ne güzelmiş. Çok uzun zaman olmuş ben bu duyguları, hisleri yaşamayalı. 

Hani o kadar çökmüş durumdayken diyorlar ya, bak hava ne güzel, bak kuşlar uçuyor falan diye. Yapmayın ne olur, o durumdaki bi insana bunları söylemeyin. Hem hiç bir faydası olmuyor, hemde o durumdaki insanı, ekstra sinir ediyorsunuz. Bu aynı nefes alamayan bi insana, nefes almak ne güzel, niye nefes almıyorsun demek gibi. Halbuki o insan boğuluyor, onunda istediği nefes almak ama olmuyor işte sorunda bu ya zaten. Albert Camus bu konuyu çok güzel özetlemiş. 

Bazılarının, sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor.

Yorumlar

Popüler

İşe Girişlerde Sağlık Raporu Karmaşası

Yeniden Çalışmaya Başlıyorum

Agar.io Yeni Efsane Oyun Yolda