Yaşamaya Çalışıyorum

Resim
  Son yazıyı yazalı epey bir zaman olmuş. İşten güçten kafamı kaldıramadım bir türlü. Yaz sezonu olduğu için ve hiç bir iş yerinde de eleman tam olmadığı için, bir birimizi idare etmek zorunda kaldık. Nefret ediyorum insanların emeğini sömüren, bu tip iş yerlerinden veya dinazorlaşmış kurumlardan. Ne demek eleman eksik, ne demek bir birimizi idare edelim. Ben buraya senin işlerin yürüsün, seni idare edeyim diye mi geliyorum. Bu nasıl bir yüzsüzlük, nasıl bir pişkinlik, nasıl bir utanmazlık. Geçimimi sağlamak için, isteyerek gelmediğim dünyada, sırf hayatımı devam ettirebilmek için geliyorum o iş yerine. Hoş senin verdiğin 3 kuruşla devam da etmiyor ya o hayat, işte birde seni idare edeyim. Aman sen çok kazan, işlerin bozulmasın. Yaşamaya yüzüm yok zaten de, bu memlekette hiç yaşayasım gelmiyor arkadaş. Nerede toplama, süprüntü, elek altı insan varsa, bu coğrafya ya toplanmış. Mikrop yuvası resmen.   Hoş hali hazırda çalışmayı seven bir insan değilim ama böyle emeğim gasp edilince de, g

Hayatımdaki Olumlu Gelişmeler


 Yeni bilgisayarla, ilk yazım bu. Son bir haftadır, bilgisayarı inceliyor, kurcalıyorum. Bu zamana kadar, bilgisayar kullandığımı zannediyormuşum ama büyük bir yanılgının içindeymişim. Açılış kapanışı, kullnım hızı, ekran kalitesi, içindeki parçaların performansı, her anlamda bambaşka bi deneyim. İlk alırken, bi yanım bu kadar para verilir mi diyordu ama hakkını veriyor. Son bir haftadır, sürekli oyun download ediyorum. Oyunlara baktıkça, hayret ediyorum. Ben ne kadar uzak kalmış, ne kadar yabancılaşmışım. Neler çıkmış piyasaya.Ne grafikler varmış bu oyunlarda. Kendimi, mağaradan çıkmış gibi hissediyorum. Halbuki benim tek hobim buydu, ben nasıl yabancı kaldım bu zamana kadar. Şimdilerde elimden düşürmüyorum bilgisayarı. Gerçekten keyif aldığım tek hobim bilgisayar. Şeytan dürtüyor bi yandan da. Bi youtube kanalı aç, oyun yayınları yap, hem vakit geçer, hemde bilgisayarın parası çıkar ufak tefek diye ama uyarmıyım, uymazmıyım şeytana bilmiyorum. Yinede belirli aralıklarla teknolojik aletlerin güncellenmesi şartmış, bunu anladım. Yadigarıda sattım bugün. Xbox 360 vardı, onuda 20 gün önce sattım. Tek cihaz bu oldu artık elimde. 

İsveç konusunda, başvuru yapıldıktan sonra, karşı tarafa mail gitti ve onun evraklarıda doldurulup gerekli mercihlere teslim edildi. Bir adım daha bitmiş oldu. Şimdilerde beklemedeyim, büyük ihtimalle beni, İstanbul'daki baş konsolosluğa ifade için çağıracaklar. Sürecin biran önce tamamlanıp, vizemin çıkmasını çok istiyorum. Gidip yeni bir ülkede, yeni bir başlangıç yapma fikri her ne kadar korkutsa da yinede içimde aynı derecede bir heyecan ve mutluluk var.

Psikolojim kosnusun da, hala aynı ilaçları içiyorum düzenli bi şekilde. Artık kimseyi kaybetme korkum kalmadı. Kimseye aman küser, darılır, üzülür diye bakmıyorum. Gerçekten içime dert olan bi konu varsa, açık açık söylüyorum. İçime atıp, kendime dert etmiyorum. Ben üzülene kadar, millet üzülsün napıyım. Fazla tevazu, insanın kendi kul hakkına girmesidir diye bi laf var, çokta haklı bi söz. O yüzden artık kendi kul hakkıma girmiyor, insanlar ne hakediyorsa, ona göre muamele ediyorum. Çokta kaybedecek bir şeyim yok. En fazla yanlış, gereksiz insanları hayatımdan uzaklaştırmış olurum, buda kendim için çok iyi bir şey. Zamanla hayatımın, daha iyi olacağına inanıyorum.


Yorumlar

  1. İsveç'ten yazacağın yazıları da bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel temennin için teşekkürler. İnşallah Allah nasip eder de gidersem, bol bol bahsetmeyi düşünüyorum oralar hakkında da.

      Sil
  2. Oh, yeni bir blog keşfettim. :)
    İsveç'e mi gidiyorsunuz, o zaman blog'umda eski yazılara bir bakın derim :)
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka bakacağım yazılarınıza. İsveç hayalimi gerçekleştirmeye çalışıyorum. İnşallah bana yararı olur yazılarınızın.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler

İşe Girişlerde Sağlık Raporu Karmaşası

Yeniden Çalışmaya Başlıyorum

Agar.io Yeni Efsane Oyun Yolda